Asya kıtasında; Ural-Altay dağları arasında, Baykal gölü civarında, Bozkır tarihinin; en eski ve yaygın küçükbaş hayvan sürülerini; Türk ırkından olup, göçebe bozkır yaşamı sürdüren, Şamanist inanca bağlı Oğuz boyları tarafından; ana geçim kaynağı olarak yetiştirildikleri bilinmektedir. Karabaşın yaşamının tarihi öyküsü de; Baykal gölü kuzeyinde, Oğuz boylarının sürülerinin içinde, göçebe bozkır yaşamı döneminde başlar. 7.8 asırda, Göktürk ve Uygur devletlerinin uyruğu olarak yaşayan, göçebe Oğuzlar, bu devletlerin dağılmasından sonra 9. asırda, Anayurt civarında göçebe bozkır yaşamını sürdürürler. Oğuzların geleneksel geçimleri, küçükbaş hayvan sürülerine dayalıdır. Sürüleri de vefalı dost karabaşlar kollamakta ve korumaktadır.

10.ve11. asırda, Kırgız ve Moğol boylarının baskısı neticesinde;daha sonraları 1206’da Cengiz Han’ın kurduğu Moğol İmparatorluğuna tabi olmak istemeyen, Oğuz boylarının çoğunluğu, sürüleriyle ve tabii ki karabaşlarla birlikte batıya göç ederek; Batı Türk toplumlarının ataları olurlar. Daha sonra, Cengiz Han hanedanına bağımlı devletlerin devam eden baskılarıyla; Oğuzlar daha da batıya göçerler. Bu günkü; Batı Türkistan, Afganistan, Horasan, İran, Azerbaycan, Güney Kafkasya’da ki yaylalarda ve bozkırlarda, kısmen göçebe, kısmen yerleşik yaşayan Oğuzlar; Harzemşahlar, Karahanlılar, Gazneliler, Şamanoğulları, Büyük Selçuklu, Osmanlı devletlerinin ve türevlerinin ana toplumu teşkil ederler.

Karabaş, Anadolu Türkünün, canını, ailesini, obasını, malını, sürüsünü koruyarak, Anadolu halkının içinde sevilerek yaşamıştır. Bu yakın sevgi ve güvene dayalı yaşam, halen de devam etmektedir.

Samsuncu olarak tanımlanan Yeniçeri askerleri yönetiminde Savaş Köpeği olarak yetiştirilerek kullanıldığı Evliya Çelebi’nin 17. Yüzyılın ortalarında yazdığı “ Seyahatname” adlı eserinde anlatılmaktadır. Kulakları kısa kesilmiş, boz renkli, boyun tüyleri uzun, geniş göğüslü, kalın bacaklı, iri patili bir kangalın cepheden görünüşü dışında, hiçbir ***** ırkı Aslanı andırmaz.

Hintlinin fili, Arab’ın devesi,Perulunun laması,Eskimo’nun kızak köpeği,Meksikalının merkebi, Moğol’un atı gibidir; Oğuz boyları için “ Türk Çoban köpeği” KARABAŞ.


“ TÜRK ÇOBAN KÖPEĞİ” nin en yaygın ırkı olan Karabaşın saflığı korunanların “KANGAL” olarak anılması, Kangal ilçesi halkınca hak edilmiş ve doğru bir tanımlamadır. Kangal ilçesinin, Tarihi, Coğrafi ve Sosyal özellikleri gözden geçirildiğinde; bu ırkın, yurdumuzda “KANGAL” olarak anılmasının çok haklı nedenleri ortaya konulur.

Türk Soyundan Oğuz Boylarının, Anayurttan-Anadolu’ya yaptıkları yaklaşık 250 yıl süren zorunlu göçteki tüm meşakkatleri paylaşan kader arkadaşı, vefalı dostları ve yoldaşlarıdır. Kangalın anavatanı, Türk ulusunun Anavatanıdır. O “Türk Çoban Köpeği”dir.

Koyun ve keçi sürülerinin, geçim kaynağı olduğu toplumlarda; Otlaklarda, ağıllarda, özelliklede göçlerde sürülerin; Vahşi hayvanlara ve hırsızlara karşı korunması zorunluluğu; Çoban Köpeklerinin oluşması ve gelişmesinin nedeni ve kaynağı olmuştur.

Anadolu’dan daha eski olduğunu kabul etmek gerekir.

Kuzeydoğu Orta Asya ve Güney Sibirya bozkırlarında oluşmuş, üremiş ve gelişmiş Çoban Köpeği ırkları içinde yaşadıkları uluslar ile birlikte, siyasi ve ekonomik nedenlerle yapılan, batıya yönelik göçlerde yayılmışlardır.

Batıya göçen uluslar, göç yollarındaki, yöresel toplumlar ile akrabalık kurarken, içinde yaşadıkları ulusun kaderini paylaşan Çoban Köpekleri de, daha önceki göçlerle yöreye gelmiş olan eski akrabalarının varyasyonları ile yeniden akrabalık kurmuşlarıdır. Bu arada göç boyunca ırklar zayıflamıştır.

IRK ÖZELLİKLERİ «

Morfolojik Özellikler

Kangal köpeklerinde vücut iri ve kaslı,tüyler sık ve kısadır.Vücudu örten kılların rengi kirli beyaz,açık sarı ve açık kahverengi arasında değişir.Ağız çevresi,gö çevresi ve kulaklar siyahtır.Bu renkler Kangal köpeğine ait bir ırk özelliği olarak kabul edilmektedir.Gözler kahverengi tonlarındadır.Baş büyük ve yuvarlağa yakın,kulak orta uzunlukta ve yatık,burun nispeten küttür.Göğüs geniş ve derindir.Bel orta uzunlukta,kuyruk yukarı doğru kıvrıktır.Bacaklar yüksek ve kalın,pençeler büyüktür.Parmak sayıları ön ayakta dört,arka ayakta dörttür.

Vücut Yapısı

Kangal köpeği iri yapılı ***** grubunda yer alır.Sürü koruma köpeği olduğu için anatomisi,bu görevi en iyi şekilde yapmasını sağlayacak biçimde oluşmuştur.Mevcut ***** ırklarının çoğu melezleme yoluyla elde edildiğinden, melezleme de kullanılan köpeklerin farklı yapıdaki vucut bölümleri,melez köpekte uyumsu olarak bir araya gelebilmektedir.Dolayısı ile bazı ***** ırkları,tenasübe(vücut uyumluluğuna)aykırı ve vücut bölümleri ile karakterize olmaktadırlar.Kangal köpeğinin yapısında ise ırk özelliği olarak beliren herhangi anormal bir yapı görülmez.Örneğin ,vücuda göre kafanın büyük olmasıbacakların fazla kalın olması veya derinin kıvrımlı,kılların çok uzun veya çok kısa olması gibi.

Kangal köpeği iri yapılı,derin ve geniş göğüslü,sağlam ve kuvvetli bacak yapısına sahip olmasına rağmen bu bölümler ile vücudun diğer bölümleri arasındaki uyum mükemmel olduğu için bunların gelişmişliği fark edilmez.Onun bu mükemmel yapısını koruması,yaşamını sürü koruma köpeği olarak devam ettirmesiyle mümkündür.Nitekim İskoç Çoban Köpeği Collie,Kraliçe Victoria'nın teşvikiyle yapılan yetiştirme sonucu uun tüylü bir ev köpeğine dönüştürülmüştür.Düz alınlı Bull Terrier köpekleri,aralarından alnı hafif çıkıntılı bir köpeğin 1950'lerde bir yarış kazanması üzerine,bu yönde yapılan yetiştirilmeye –zamanla– tümsek alınlı bir ırka çevrilmiştir.Newfoundland, St Bernard ve İngiliz Mastifi gibi bazı iri yapılı ***** ırkları daha da iri olmaları için,uzun süren seleksiyon çalışmaları ile devleştirilmiş,sonunda iş yeteneği azalmış,hantal bir ırka haline getirilmişlerdir.Aynı şyler Shar–Pei ve Napoliten Mastifinin derisinin kıvrımlı;İngiliz Bulldogunun iri kafalı ve basık burunlu olması için yapılmıştır ki,bu ırk günümüzde kafanın fazla büyük olmasından kaynaklanan birçok olumsuzlukla karşı karşıyadır.(Göz kapakları ve dudaklarının sarkık olması gibi) Kangal köpeğinin böyle bir durumla karşılaşmaması yetiştiricilerin yetiştiricilerin uygulayacağı metotlara bağlıdır.Kangalın sürü koruma köpeği olarak ırk özelliklerinin korunması,bunun içinde uygun yetiştirme metotlarının uygulanması gerekmektedir.Aksi taktirde dünyada birçok ***** ırkının yaşadığı olumsuz gelişmeler Kangal köpeğinin de başına gelecektir.

Canlı Ağırlık ve Vücut Ölçüleri

Kangal köpeklerine ait canlı ağırlık,vücut ve baş ölçüleri ile ilgili veriler genelde devlet ve üniversite çiftliklerinde yetiştirilen Kangal köpeklerinden elde edilmiştir.Bu çiftliklerde özel yetiştirme metotları ile iyi bakım ve beslenme uygulandığı için elde edilen verilerin köy şartlarında yetiştirilen köpeklere göre genelde yüksek olması beklenir.Başka bir deyişle köy şartlarındaki Kangalların canlı ağırlık ve vücut ölçülerinin bu ortalamalardan düşük olması normaldir.

Kangal köpeklerinde vücut uzunluğunun cidago (omuz) yüksekliğine oranı 100/85–90'dır.Yani vücudun yandan görünüşü kareye yakın dikdörtgen şeklindedir.Canlı ağırlık ve vücut ölçüleri köpeklerin yetiştirildiği yer (köy,dağ,arazi,çiftlik,bahçe vb) ile bakım ve beslenme şekline bağlı olarak büyük farklılıklar göstermektedir.İyi bir Kangal köpeğinde yüksek canlı ağırlık ve vücut ölçüleriyle birlikte bu ölçülerin birbiri ile uyumluluğu da önemlidir.

Kafa ve Boyun Yapısı

Köpeklerde genelde üç tip kafa yapısı görülmektedir.Bunlar;dar ve uzun kafa yapısı(dolichocephalic),kısa ve geniş kafa yapısı(brachycephalic) ve ikisinin arası kafa yapısı(mesaticephalic) olarak sıralanabilir.Kangal Köpekleri mesaticephalic kafa yapısına sahiptir.Kafa büyük ve bölmeleri arasındaki uyum iyi olduğu için güzel görünümlüdür.Vücudun diğer bölümleriyle orantılıdır.Gözler yuvarlak olup kahverengi tonlarındadır.Halk arasında koyu renk gözeler makbuldür.Gözler arasındaki mesafe normal uzunluktadır.Göz kenarları St Bernard ve Basset Hound ırkı köpeklerde olduğu gibi sarkık değildir.Bu özellik Kangalın tozlu havalardan olumsuz etkilenmesini önler.Dudaklar sıkı ve koyu renkte olup İngiliz Mastifi ve Danoalarda olduğu gibi sarkık değildir.(Sarkık dudaklar fazla salya akmasına sebep olur.) Kulakların arası geniş ve hafif kubbemsidir.Alın çıkıntısı genellikle belirgin değildir.Alın ile burun bölgesi arasında zarif bir eğim vardır.Burun uca doğru olup vücuda sağlam bir şekilde bağlantılıdır.Boynun alt kısmında,çene altından göğüs bölgesine doğru bir oluk yapar şeklinde,iki taraflı olarak uzanan gerdan bulunur. Yavrularda belirgin olarak görünen gerdan erginlerde fazla değildir.

Vücut Bölümleri ve Bacaklar

Uzun yıllar Anadolu'nun zor şartlarında koyun sürülerinin koruyuculuğunu yapmak Kangal köpeğine,kendine özgü bir vücut yapısı ile güçlü bir kas ve iskelet sistemi sağlamıştır.Kangallarda göğüs derin ve geniştir.Yandan bakıldığında diğer tarafta kalan dizin görülmesi göğüs derinliğinin iyi olduğunun işaretidir.Böylece akciğerin hacmi ve kapasitesi artar ve buda Kangalın daha uzun mesafe koşmasını sağlar.Boynun sırt omurlarına bağlandığı yerde cidago adı verilen hafif bir yükseklik vardır.Cidagodan başlayan sırt çizgisi çok zarif eğimle bel çizgisiyle birleşir.Sağrı çizgisi hafif yukarı doğru çıkarak cidago yüksekliğine yakın bir seviyede hafif bir eğim yapar ve kuyruk sokumuna ulaşır.Göğüsün alt çizgisi ön bacaklar arasından yere paralel ve düz bir şekilde devam eder;son kaburgaya yaklaşırken çok hafif bir eğimle yukarıya doğru yönelir.Karın bölgesinin başladığı noktadan itibaren daha dik bir şekilde yukarı doğru devam eder ve arka bacakla 85–90 derecelik bir açıyla birleşir.Ön bacaklar sağlam yapılı ve birbirine paralel olup yere dik olarak inerler.Ön bacağın üst kol kemiği ile kürek kemiğinin birleştiği açı;ön bacakların hareketliliği ile göğüs kafesinin esnekliğini artırarak hayvanın hızlı koşmasını ve çabuk yorulmamasını sağlar.Bu açının ideal ölçüsü –tazılarda olduğu gibi –60–70 derecedir.İyi bir Kangal daki açı buna yakındır.

Ön bilekler arka bileklerden daha kalındır.Çok az öne doğru açılarak pençe ile birleşirler.Pençeler büyüktür ve yere sağlam basar.Kangallarda parmakların arasının ,sıkı olan kedi pençesine benzer olanı makbuldür.Tırnaklar kısa ve pençe rengine yakın renkteolmalıdır.Arka bacaklar güçlü kaslardan oluşur.Hafif dışbükeydir.Arka incik öne göre daha uzun ve incedir.İçe doğru eğimi daha fazladır ve büyük pençelerle sağlam bir şekilde yere basar.Kuyruk kalın olup uca doğru incelir.Uzunluğu aşağıya doğru sarkık durumdayken dirsek seviyesindedir ve genelde ucu kıvrıktır.Yukarı kalktığında sağrı kıvrımlar oluşturur.Kuyruk kıvrımları Kangalın bir simgesi olarak kabul edilmekle birlikte tırpan şeklindeki kuyruk yapısı da görülebilir.



KANGAL HAKKINDA BAZI YANLIŞ İNANIŞLAR

1.İDDİA : Kangal iri vücutlu ve iri kafalı olur
Dünyada 400’ün üzerinde ***** ırkı var. Bu ırklardan 300’den fazlası, Gino Pugetti’nin ***** Ansiklopedisi’nde incelenebilir. Hiç birinin, ama hiç birinin Irk Özellikleri Bölümün’de, “İri kafalı” diye bir tabir yoktur. Her şeyin normali daha güzeldir.

Köpeğin bazı köylüler ve köylüler kadar bilgisi olmayan bazı şehirliler tarafından klasik tarifi şu şekildedir :
“İti bi görsen! Eşşek kadar. Boyu, burama geliyor (Bu arada göğüs civarını gösterirler. Yaklaşıl 150 cm‘lik bir yüksekliği.). Bir kafası var, şöyle (Bu arada iki kollarını kavuştururlar. Kavuşturdukları kollarının arasına otomobil tekerleği sığar).”

Yani bu kişilerce Kangal Köpeği'nin iki ana ırk özelliği vardır:

1-Yaklaşık 1,5 metre kadar yükseklik,

2-Yaklaşık 50 cm çapında, otomobil tekeri kadar bir kafa.

Bu kişilere göre, bu iki özellik haricinde her şey boştur. Bunlara bir şey anlatılamaz.
"İtidalden şaşmayacaksın” demiş atalarımız. Her şeyin normali iyidir. Normal ölçülerde bir kafa, daha doğru bir seçimdir. İri kafalı köpekler, beyninde su toplanmış hidrosefali çocuklar gibidir.

2.İDDİA :Kangal 2-3 yavru doğurur.

Bir doğumda az yavru veren dişi Kangal daha mı iyidir, daha mı Kurtçul iddiası tamamen yanlış bir iddiadır.

Kangal Köpeği ortalama 8 yavru vermektedir. Kangal Köpeği ağır bir ırk olduğu için "Çok yavrulayan ırklar" kategorisine girmektedir. Bilhassa köylerde, bir doğumda az sayıda yavru veren Kangallar daha fazla elde tutulur. Bunların daha kaliteli ve bilhassa kurtçul oldukları iddia edilir. Bunun ilmi bir açıklaması ve geçerliliği yoktur.

Bütün çiftlik hayvanlarında olduğu gibi, Kangallarda da en önemli verim, döl verimidir. Bu, “Hayvan Yetiştirme ve Islahı Bilimi”nin en temel kurallarından biridir. Çok sayıda ve sağlıklı döl vermeyen hayvanların neslini devam ettirmesi imkansızdır.

Geçmişte çok fazla yavrulayan Kangalların, ihtiyaç fazlası yavruları kimi zaman suda boğulur, kimi zaman yere çarpılarak öldürülür, kimi zaman kafasına sert bir cisimle vurularak öldürülür ve gömülürdü. Çok yavru sahibi olmanın önüne geçmek için, yetiştiriciler az yavrulayan Kangalların dişilerini elde tutarak, farkında olmadan bir eleme (seleksiyon) yapmışlar ve “Az Yavrulayan Kangal” damarlarının (hatlarının) meydana gelmesine yol açmışlardır.
Az sayıda yavru veren Kangalların daha kaliteli ve bilhassa kurtçul oldukları iddiasının kaynağı şudur: Eskiden kırsal kesimde Kangal Köpeği bu kadar popüler ve aranan bir ırk değildi. Kırsal kesimde yaşayan bir çok kimsenin ifadesi, “Eskiden ‘Köpeğim var’ demeye utanırdık. Hele büyüklerin yanında köpekten bahsetmek çok ayıptı. Bir kişinin köpeğinin çok yavrulaması bir kusur gibi görülürdü. Bu yüzden az yavrulayan Kangalların dişi döllerini beslerdik” şeklindedir.

Az yavrulayan dişiler makbul ve bunlara sahip olmak bir ayrıcalık olunca, bazı yetiştiriciler “Kurtçul Kangallar az yavrular” palavrasını ortaya atmışlardır. Bu iddia, bugüne kadar ilmen ispatlanmış değildir ve aslı yoktur.

Kangal Köpeği’nin çok yavrulayanı daha makbuldür.

3.İDDİA : Kangal koşarken kurdun belini kırar

Safsatadır.

Kangal Köpeği iyi ve uzun koşucudur. Kangal Köpeği kurda yaklaştığı zaman, onu yere yıkmak için, yandan vurur. Bu vuruş esnasında kurdun belinin kırıldığı doğru değildir. İkisi de yan yana koşan iki hayvandan birisinin, diğerinin belini kıracak kadar sert bir hamle yapması çok zordur.

Eğer kurt hareketsiz dursa da, Kangal Köpeği gelip yandan diklemesine vursa, belki o zaman kurdun beli kırılabilir. Hamleyi yiyen kurt olduğundan, Kangal daha önce toparlanır ve yeterli kuvveti varsa kurdu öldürür.

0 yorum: