29 Şubat 2008 Cuma

papağan hakkında

Kuslarin sürüngenlerden evrimlestigini iddia eden evrim teorisi, bu iki ayri canli sinifi arasindaki dev farklari asla açiklayamamaktadir. Kuslar; içi bos hafif kemiklerden olusan iskelet yapilari, kendilerine özgü akciger sistemleri, sicakkanli metabolizmalari gibi özellikleriyle sürüngenlerden çok farklidir. Kuslarla sürüngenlerin arasina asilmaz bir uçurum koyan bir baska özellik ise, tamamen kuslara has bir yapi olan tüylerdir.
Tüyler kuslari bu kadar ilginç kilan estetik unsurlardan en önemlisidir. "Tüy gibi hafif" sözü tüyün o zarif yapisindaki mükemmelligi açiklar niteliktedir.
Temelde protein yapisina sahip olan tüyler keratin adi verilen bir maddeden yapilmistir. Keratin, derinin alt tabakalarindaki yasli hücrelerin besin ve oksijen kaynaklarindan uzaklasarak ölmesi ve yerlerini genç hücrelere terk etmesi sonucu olusan sert ve dayanikli bir maddedir.
Kus tüylerindeki tasarim hiçbir evrimsel süreçle açiklanamayacak kadar komplekstir. Ünlü kus bilimci Alan Feduccia, "tüylerin her özelligi aerodinamik fonksiyona sahiptir. Hafiftirler, kaldirma kuvvetleri vardir ve kolaylikla eski biçimlerine dönebilirler" der. Feduccia, evrim teorisinin çaresizligini ise söyle kabul eder:
Uçmak için böylesine tasarlanmis bir organin, nasil olup da ilk basta baska bir amaca yönelik olarak ortaya çiktigini anlayamiyorum.



Tüylerdeki bu tasarim, evrim teorisini ortaya atan Charles Darwin'i de çok düsündürmüs, hatta tavus kusu tüylerindeki mükemmel estetik kendi ifadesiyle Darwin'i "hasta etmis"ti. Darwin, arkadasi Asa Gray'e yazdigi 3 Nisan 1860 tarihli mektupta "gözü düsünmek çogu zaman beni teorimden soguttu. Ama kendimi zamanla bu probleme alistirdim" dedikten sonra söyle devam ediyordu:
��Simdilerde ise dogadaki bazi belirgin yapilar beni çok fazla rahatsiz ediyor. Örnegin bir tavus kusunun tüylerini görmek, beni neredeyse hasta ediyor. �


6- Tüycükler ve Çengeller
Eger bir kus tüyünü mikroskop altina alir ve incelersek, karsimiza olaganüstü bir tasarim çikar. Tüylerin ortasinda hepimizin bildigi uzun ve sert bir boru vardir. Bu borunun her iki tarafindan yüzlerce tüy çikar.
Boylari ve yumusakliklari farkli olan bu tüyler kusa aerodinamik özellik kazandirir. Ancak daha da ilginç olani, bu tüylerin herbirinin üzerinde de, "tüycük" denilen ve gözle görülemeyecek kadar küçük olan çok daha küçük tüylerin bulunmasidir. Bu tüycüklerin üzerinde ise "çengel" adi verilen minik kancalar vardir. Bu kancalar sayesinde her tüycük birbirine sanki bir fermuar gibi tutunur. Bu muhtesem yaratilisi daha yakindan görmek için turna kusunun tüylerinin yalnizca birisini ele alalim. Bu tek tüyün üzerinde, tüy borusunun her iki yaninda uzanan 650 tane incecik tüy vardir. Bunlarin her birinde ise 600 adet karsilikli tüycük bulunur. Bu tüycüklerin her biri ise, 390 tane çengelle birbirlerine baglanir. Çengeller bir fermuarin iki tarafi gibi birbirine kenetlenmistir. Birbirine çengellerle kenetlenen tüycükler, o kadar bitisiktir ki, duman üflendigi takdirde bile aralarindan geçemez. Çengeller herhangi bir sekilde birbirinden ayrilirsa, kusun bir silkinmesi veya daha agir hallerde gagasiyla tüylerini düzeltmesi tüylerin eski haline dönmesi için yeterlidir.
� Kuslar hayatlarini devam ettirebilmek için tüylerini daima temiz, bakimli ve her an kullanima hazir tutmak zorundadir. Tüylerin bakimi için kuyruklarinin dibinde bulunan yag keselerini kullanir. Gagalariyla bu yagdan bir miktar alarak, tüylerini temizler ve parlatir. Bu yag, yüzücü kuslarda, suyun içinde veya yagmur altindayken suyun deriye ulasmasina engel olur. Dahasi kuslar tüylerini kabartarak, soguk havalarda vücut isilarinin düsmesini engeller. Sicak havalarda ise tüylerini vücutlarina yapistirarak, vücutlarinin serin kalmasini saglar.




Vücudun çesitli yerlerinde bulunan tüylerin her birinin görevi farklidir. Kusun karnindaki tüyle kanat ve kuyruk tüyleri birbirinden farkli özelliklere sahiptir. Büyük tüylerden meydana gelen kuyruk tüyleri dümen ve fren görevini yerine getirir. Kanat tüyleri ise, kanat çirpma esnasinda açilarak yüzeyi genisletecek ve kaldirma kuvvetini artiracak bir yapidadir. Kusun kanadini asagi dogru çirpmasi sirasinda, tüyler birbirlerine yakin duruma gelerek, aralarindan hava sizmasi engellenir. Kanatlarin yukariya dogru kalkisi esnasinda ise tüyler iyice açilarak aralarindan havanin geçmesine elverisli bir pozisyon alir. Kuslar, uçabilme yeteneklerini koruyabilmek için belirli dönemlerde tüy döker. Yipranmis ya da yirtilmis büyük tüyler, görevlerini tam olarak yerine getiremedikleri için hizla yenilenir.
alıntı

0 yorum: